Sosyal Medya

Güncel

Pentagon’un gizli ajandası - Kurtuluş Tayiz

Suriye’nin kuzeyindeki tablonun karmaşıklığı giderek azalırken; bu bölgedeki güçlerin tüm hamlelerini aslında Türkiye’ye karşı planladıkları da anlaşılıyor. Suriye’nin bölünmesi olarak görülen iç savaş süreci esasında Türkiye’nin kuşatılması odaklı yıllardır devam eden bir hareketlilik. Sahadaki tüm hareketlerin merkezinde Türkiye var; birbirine karşı görünen aktörler de yine açık ya da örtülü bir şekilde Türkiye’ye karşı ortak davranıyor.



Türkiye’nin güney sınırlarında yaÅŸanan kaos ve hareketlilik giderek daha anlaşılır hale geliyor. DEAÅž, PYD, Suriye rejimi ve ABD arasındaki görünen çatışma ve mücadelenin son günlerde ortak harekete dönüştüğü görülüyor. DEAÅž ile PYD arasındaki Kobani ve Tel Abyad’da yaÅŸanan alışveriÅŸ -al gülüm ver gülüm oyunu- son olarak Münbiç üzerinde rejim güçleri ile PYD arasında gerçekleÅŸti.
 
Suriye’nin kuzeyindeki tablonun karmaşıklığı giderek azalırken; bu bölgedeki güçlerin tüm hamlelerini aslında Türkiye’ye karşı planladıkları da anlaşılıyor. Suriye’nin bölünmesi olarak görülen iç savaÅŸ süreci esasında Türkiye’nin kuÅŸatılması odaklı yıllardır devam eden bir hareketlilik. Sahadaki tüm hareketlerin merkezinde Türkiye var; birbirine karşı görünen aktörler de yine açık ya da örtülü bir ÅŸekilde Türkiye’ye karşı ortak davranıyor.
 
Ankara, bu gerçeÄŸi Fırat Kalkanı ile birlikte daha iyi fark etti. El Bab’ı kuÅŸatma altına aldığımızda ABD, PYD ile birlikte karşı harekete geçerek “Fırat’ın gazabı” operasyonunu baÅŸlattı. Ama sonra sözde kuÅŸatma altındaki Rakka’daki 700 DEAÅž militanının El Bab’a geçiÅŸini de ABD saÄŸladı. Amaç, Türkiye’ye karşı El Bab’daki DEAÅž direniÅŸini artırmaktı. El Bab operasyonunu baÅŸarıyla tamamlanınca Ankara, yeni hedefini “Münbiç’i PYD’den temizlemek” olarak açıkladı. Tabii tam da bu esnada bu kez Åžam rejimiyle PYD arasında (ABD ve Rusya’nın gözetiminde) yapılan ortak bir manevrayla Münbiç’in yönetimi Suriye ordusuna devredildi.
 
Bu arada Türkiye’den Rakka’ya giden yollar da yine rejim güçleri tarafından bir bir kesilmeye baÅŸlandı. Maksat Ankara’yı PYD ile diyaloÄŸa zorlamak; PYD ile Ankara’yı buluÅŸturmak.
 
Pentagon’un gizli ajandasında “ikinci Ä°srail” bulunmakta. PKK/PYD, bu yeni devletin temel çekirdeÄŸini oluÅŸturacak. Ankara’nın bu plana onay vermeyeceÄŸini bildiklerinden havuç-sopa politikası uyguluyorlar. Türkiye’yi, güney sınırlarından kuÅŸatarak, bölgede yalnızlaÅŸtırarak, içeride de terörü artırarak PYD’ye mecbur hale getirmeye çabalıyorlar.
 
Ankara, Pentagon’un gizli ajandasına boyun eÄŸmediÄŸi içindir 15 Temmuz darbe süreciyle karşı karşıya geldi. ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Joseph Votel, Suriye sahasında operasyonu yürüten en yüksek rütbeli ABD’li komutan. ABD’li komutan, 15 Temmuz darbesini gerçekleÅŸtiren FETÖ’cülere “ortaklarımız” diyen kiÅŸi aynı zamanda. FETÖ’nün tasfiye edilmesine de sert tepki göstermiÅŸti bu isim.
 
ABD’nin, Suriye’deki gizli ajandasının önünü 15 Temmuz darbesiyle açmayı planlamışlardı. Türkiye’ye kendi içinde birbirine düşürmeyi baÅŸarsalar, gerisi çorap söküğü gibi gelecekti. 15 Temmuz darbesiyle “ikinci Ä°srail”in önü açılacaktı. Fakat baÅŸaramadıkları gibi bir de deÅŸifre oldular. Planları açığa çıktı, maskeleri düştü.
 
Türkiye’nin PYD’ye iliÅŸkin mevcut ısrarı devam ederse, bu örgütün bölgede muvaffak olmasının imkanı yoktur. Ankara, tanımadığı sürece PYD OrtadoÄŸu'da siyasi meÅŸruiyet kazanamaz; PYD bir terör örgütüdür ve buna destek veren ülkeler de terörü destekleyen ülkeler olarak anılacaktır. Terör örgütleriyle, tehdit ve ÅŸantajla, diplomatik baskılarla Ankara’yı korkutup mevcut pozisyonunu deÄŸiÅŸtirmeye zorluyorlar. Ancak Ankara’nın geri adım atma imkanı da, lüksü de yok. Aksi durumda devletin devamlılığı tehlikeye girer.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.